Osmanlı idaresinde "Millet-i Sadıka" olarak anılan Ermeniler, II. Meşrutiyetin ilanı (1908) ile sağlanan hürriyet ortamından faydalanarak hem Doğu Anadolu'da hem de Çukurova'da bir Ermeni devleti kurmak için ayaklandı.
Adana'da ilk ayaklanma 14 Nisan 1909'da meydana geldi. Ermeni isyancılar Türk ve Müslüman mahallelerine saldırıp çocuk, kadın, ihtiyar demeden öldürmeye başlayınca, Türkler de canlarını ve mallarını korumak için silaha sarıldı. İki taraf arasında kanlı çarpışmalar oldu.
İttihat ve Terakki Partisi'nin önde gelen liderlerinden Cemal Paşa, 1909 yılında Adana Valisi olarak göreve başladı. Görevi esnasında babasını kaybeden Ermeni çocuklar için Adana şehir merkezinde bir okul yapılması gündeme geldi. Cemal Paşa da, Ermeni yetimler için okulun yapılmasına öncülük etti. Adana'nın önde gelen Türk ve Ermeni zenginlerinin çabaları ile şehrin kuzeyinde, Bağlarbaşı semtinde "Eytamhane"(Yetimler Evi) adıyla okulun yapılması çalışmaları başlatıldı.
Eytamhane Mektebi'nin açılışını Adana Valisi Cemal Paşa gerçekleştirdi. Mektep küçük pencereleri, sütunları ve kiremitli çatısı, birbirine simetrik yapısı ile hem bir saraya, hem de İskandinav ülkelerindeki tarihi yapılara benzediğinden "Taşbina" olarak anıldı.
I.Dünya Savaşı sırasında okul "Enver Paşa Darüleytam Mektebi" adını aldı. Fransızların Adana'yı işgalleri ile birlikte(1918) Eytamhane Mektebi Fransızların karargâhı olarak kullanıldı.
5 Ocak 1922'de Adana'nın düşman işgalinden kurtarılması ile Eytamhane öğrencileri bir gemi ile Beyrut'a götürüldü. Yüzlerce yetim Türk çocuğu Eytamhane Mektebi'ne yerleştirildi. Gazi Mustafa Kemal de 15 Mart 1923 Adana gezisinde bu mektebi ziyaret etti.
Eytamhane Mektebi dönemin şartlarına ve ihtiyaçlara göre dönüşüme uğramış; Erkek Öğretmen Okulu, Kız Öğretmen Okulu, Eğitim Enstitüsü ve Adana Anadolu Lisesi ismi altında tarihsel varlığını devam ettirdi.
2 Eylül 1987 yılından itibaren de Adana Fen Lisesi olarak eğitim-öğretim hayatına devam etmektedir.